Kıbrıs Cumhuriyeti’nin özgür bölgelerinde dün 10 yeni koronavirüs vakası tespit edildi.

Epidemiyolojik Ekip üyesi Profesör Petros Karayannis, koronavirüsün bulaş zincirlerinin etkili bir şekilde ele alındığını açıkladı.

Bakanlar Kurulu, tüm öğrencilerin okullara geri dönmesine yönelik karar aldı.

Bakanlar Kurulu, evlerde ve binalarda toplanabilecek maksimum kişi sayısını 50, düğün ve vaftiz törenlerinde biraraya gelebilecek kişi sayısını ise 350 olarak belirledi.

Bakanlar Kurulu, evlerde ve binalarda toplanabilecek maksimum kişi sayısını 50, düğün ve vaftiz törenlerinde biraraya gelebilecek kişi sayısını ise 350 olarak belirledi.

Bakanlar Kurulu, tüm öğrencilerin okullara geri dönmesine yönelik karar aldı.

Epidemiyolojik Ekip üyesi Profesör Petros Karayannis, koronavirüsün bulaş zincirlerinin etkili bir şekilde ele alındığını açıkladı.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin özgür bölgelerinde dün 10 yeni koronavirüs vakası tespit edildi.

Kıbrıs Rum gazetelerinde birkaç gündür yayınlanmaya devam eden konular var yine gündemimizde. Öne çıkan konular “Türkiye’ye karşı uygulanması planlanan havuç ve sopa politikası , okulların açılmasına ilişkin gelişmeler ve bugün Haravgi bir değişiklik yaparak ana haberiyle turizmcilik alanında süren kötü koşulları öne çıkarıyor.
Haravgi gazetesi:
“Bacasız sanayide sert kış koşulları – 2021 turistik sezonu için de yoğun endişeler var – Ağustos ayı otel doluluk oranı yüzde 20 – İç turizmde tercih Baf” haberin ana başlıklarını oluşturuyor.
Haberde şöyle yazıyor:
Yaz sezonu beklentileri gerçekleşmeyen otel sahipleri çalışmalarını sonlandırmayı düşünüyor. Kış sezonu için de şimdilik kesinleşmiş rezervasyonlar yok. Hatta otelciler arasında gelecek yaz da kötü gideceğine dair korkular hüküm sürüyor.
Mağusa Otelciler Birliği PASİKSE Başkanı Doros Takkas özgür Mağusa bölgesindeki otellerin doluluk oranının ortalama yüzde 30 olduğunu açıkladı. Turist gelişi sınırlı olduğundan dolayı çoğu otelin Eylül ya da Ekim aylarında kapanması bekleniyor.
Bu arada Baf Otelciler Birliği Başkanı Thanos Mihalidis ise Baf için Mağusa’dan daha kötü bir görüntü ortaya koyuyor. Temmuz ayına kıyasla yerli turistler sayesinde daha iyi bir durum sergileyen Ağustos ayında dahi Baf otellerinin doluluk oranı yüzde 20’yi aşamadı.
Poli Hrisohu kenti otelleri ise Mihailidis’in verdiği bilgilere göre Baf ve Yeroskipu otellerine kıyasla çok daha iyi bir doluluk görüntüsü arz etti.
Kıbrıslı Rumlar için tatil olan 15 Ağustos üç günlük yortu sırasında oran yüzde ellilere çıktı.
Mihailidis Ağustos sonlarıyla Eylül başlarında Britanya pazarında bir hareketlilik umudu olduğunu ancak bunun da henüz kesinleşmediğini gelecek hafta sonuna doğru belli olacağını söyledi.
Politis gazetesi ise ana sayfasında gelişmeleri Turizmde umut – Britanya’dan turist gelişleri başlığı altında veriyor. Haberinde ise şöyle yazıyor:
Britanya’dan Baf havaalanına uçan uçakların doluluk oranı ve Britanyalıların Kıbrıs’ta tatil yapmaya ilgileri günbegün artıyor. Otelcilerin sezonun dördüncü yarısının kurtarılabileceğine dair umutları yükseliyor. Özellikle epidemiyolojik veriler Britanya’nın A kategorisine geçmesine izin verirse umutlar daha da artacak.
Havuç ve sopa politikasını bugün de ana haber yapan Filelefteros’a geçelim.
Havuç ve sopa politikası – Makron ve Merkel’den Erdoğan’a uyarılarla birlikte gerginliğin düşürülmesine yönelik hareketler – Berlin ve Paris’ten açık destek mesajı Filelefteros’un ana haberinin başlıklarını oluşturuyor.
Haberde Fransız Cumhurbaşkanı Emanuel Makron ile Alman Şansölyesi Angela Merkel’in For De Breganson’da yaptıkları görüşmeden sonra Fransa ile Almanya’nın “Avrupa’nın egemenliği” ve Doğu Akdeniz’de “istikrar” politikası ortak hedeflerini paylaştığının ortaya çıktığını yazıyor.
Gazeteye göre Alman Şansölyesi Merkel görüşmeden sonra “Doğu Akdeniz’de ihtiyacımız olan şey gerginlik değil istikrardır”, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin egemenliğine saldırılara göz yummayacağız” ve “sorunların gerginlik vasıtasıyla değil görüşmeler aracılığıyla çözülmesi taraftarıyız” açıklaması yaptı.
Atina ile Lefkoşa Fransa ve Almanya liderlerinin açıklamalarından memnun görünüyor. Makron ile Merkel’in görüşmelerinin büyük bir bölümünü Doğu Akdeniz konusuna ayırmış olmasını özellikle önemli bir olgu olarak değerlendiriyorlar.
Yunanistan ile Kıbrıs diyaloğa hazır olduklarını ancak bunun tehdit ve şantaj koşulları altında yapılamayacağını bildirdi.
Yunan Başbakanı Kiriakos Mitsotakis’in CNN’e yaptığı açıklamaya göre Yunanistan Türkiye’ye “Tahriklere son verin, gelin iki komşu gibi konuşalım” mesajını gönderdiğini vurguladı. Yunan Başbakanı Atina’nın Türk tahrikkârlığından doğan oldubittilere tahammül göstermeyeceğini ifade etti.
Politis gazetesi ön sayfasında aynı konuya ayırdığı ve Doğu Akdeniz için Fransız – Alman ekseni başlığını kullandığı karede Fransa ve Almanya Doğu Akdeniz’de AB üyesi ülkelerin egemenliğinin sağlanması konusunda anlaşmakla birlikte dünkü Makron-Merkel görüşmesinden de anlaşıldığı kadarıyla her ülke hedefine ulaşmak için kendi araçlarını kullanıyor. Erdoğan’ın “sürprizi” bugün açıklanacak, diye yazıyor.
Alithia gazetesi:
Alithia gazetesi ana haberinde okulların açılmasıyla ilgili gelişmeleri veriyor.
Ortaöğretim öğrencileri maskeli ilköğretim öğrencileri maskesiz – Okulların açılmasına birkaç gün kala durum netleşiyor – İlkokul Öğretmenleri Birliği POED tele-öğrenim ile uzaktan öğrenime karşı çıkıyor – Tek kişilik sıraların temin edilmesi için çabalar sürüyor, sıralar arasında bir metrelik mesafe olacak – Eğitim Bakanı bugün Bakanlar Kuruluna önerilerini sunacak – Prodromu tüm öğrencilerin okul sıralarına dönmesini destekliyor
Politis gazetesi de aynı konuyu işliyor ana haberinde. Başlıkları şöyle:
Apar topar 20 bin tekli sıra ve modern elektronik donanım hedefleniyor – Eğitim Bakanı Prodromos Prodromu bugünkü Kabine toplantısında ilk ve ortaöğretim okullarına tekli sıralar ve uzaktan eğitim için teknik donanımın sağlanması maksadıyla olağanüstü bütçe kalemlerinin serbest bırakılması için öneri sunacak – En güçlü seçenek tüm öğrencilerin dersliklere girmesi. Bu amaçla tüm gerekli önlemler alınacak. Ancak zaman darlığı okulların açılacağı güne hazır olunamayacağını gösteriyor
Alithia gazetesinde yer alan bir habere göre, başlığından da anlaşıldığı gibi koronavirüs aşıları yıl sonuna kadar Kıbrıs’a gelecek. Yeni vakaların sayısı yine düştü: Dünkü testler sonucunda 10 yeni vaka ortaya çıktı. Beş tanesi iz sürümündendi.
Habere göre Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs Türk Toplumunu da kapsamak maksadıyla 1.2 milyon aşı sipariş etti. Bugün tüm AB üye ülkeleri ne zaman ve ne kadar aşı alacakları konusunda bilgilendirilecek. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa’da pandeminin idaresinin lockdowna gerek kalmadan yapılabileceğini açıkladı.
Bu arada Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre dün 5 tanesi iz sürümünden olmak üzere 10 yeni koronavirüs vakası görüldü. Purnara göçmen kampındaysa 80 yabancı göçmen pozitif bulunan 11 Suriyeliyle temas ettikleri için karantinaya kondu.
Kıbrıs Rum gazetelerinde birkaç gündür yayınlanmaya devam eden konular var yine gündemimizde. Öne çıkan konular “Türkiye’ye karşı uygulanması planlanan havuç ve sopa politikası , okulların açılmasına ilişkin gelişmeler ve bugün Haravgi bir değişiklik yaparak ana haberiyle turizmcilik alanında süren kötü koşulları öne çıkarıyor.
Haravgi gazetesi:
“Bacasız sanayide sert kış koşulları – 2021 turistik sezonu için de yoğun endişeler var – Ağustos ayı otel doluluk oranı yüzde 20 – İç turizmde tercih Baf” haberin ana başlıklarını oluşturuyor.
Haberde şöyle yazıyor:
Yaz sezonu beklentileri gerçekleşmeyen otel sahipleri çalışmalarını sonlandırmayı düşünüyor. Kış sezonu için de şimdilik kesinleşmiş rezervasyonlar yok. Hatta otelciler arasında gelecek yaz da kötü gideceğine dair korkular hüküm sürüyor.
Mağusa Otelciler Birliği PASİKSE Başkanı Doros Takkas özgür Mağusa bölgesindeki otellerin doluluk oranının ortalama yüzde 30 olduğunu açıkladı. Turist gelişi sınırlı olduğundan dolayı çoğu otelin Eylül ya da Ekim aylarında kapanması bekleniyor.
Bu arada Baf Otelciler Birliği Başkanı Thanos Mihalidis ise Baf için Mağusa’dan daha kötü bir görüntü ortaya koyuyor. Temmuz ayına kıyasla yerli turistler sayesinde daha iyi bir durum sergileyen Ağustos ayında dahi Baf otellerinin doluluk oranı yüzde 20’yi aşamadı.
Poli Hrisohu kenti otelleri ise Mihailidis’in verdiği bilgilere göre Baf ve Yeroskipu otellerine kıyasla çok daha iyi bir doluluk görüntüsü arz etti.
Kıbrıslı Rumlar için tatil olan 15 Ağustos üç günlük yortu sırasında oran yüzde ellilere çıktı.
Mihailidis Ağustos sonlarıyla Eylül başlarında Britanya pazarında bir hareketlilik umudu olduğunu ancak bunun da henüz kesinleşmediğini gelecek hafta sonuna doğru belli olacağını söyledi.
Politis gazetesi ise ana sayfasında gelişmeleri Turizmde umut – Britanya’dan turist gelişleri başlığı altında veriyor. Haberinde ise şöyle yazıyor:
Britanya’dan Baf havaalanına uçan uçakların doluluk oranı ve Britanyalıların Kıbrıs’ta tatil yapmaya ilgileri günbegün artıyor. Otelcilerin sezonun dördüncü yarısının kurtarılabileceğine dair umutları yükseliyor. Özellikle epidemiyolojik veriler Britanya’nın A kategorisine geçmesine izin verirse umutlar daha da artacak.
Havuç ve sopa politikasını bugün de ana haber yapan Filelefteros’a geçelim.
Havuç ve sopa politikası – Makron ve Merkel’den Erdoğan’a uyarılarla birlikte gerginliğin düşürülmesine yönelik hareketler – Berlin ve Paris’ten açık destek mesajı Filelefteros’un ana haberinin başlıklarını oluşturuyor.
Haberde Fransız Cumhurbaşkanı Emanuel Makron ile Alman Şansölyesi Angela Merkel’in For De Breganson’da yaptıkları görüşmeden sonra Fransa ile Almanya’nın “Avrupa’nın egemenliği” ve Doğu Akdeniz’de “istikrar” politikası ortak hedeflerini paylaştığının ortaya çıktığını yazıyor.
Gazeteye göre Alman Şansölyesi Merkel görüşmeden sonra “Doğu Akdeniz’de ihtiyacımız olan şey gerginlik değil istikrardır”, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin egemenliğine saldırılara göz yummayacağız” ve “sorunların gerginlik vasıtasıyla değil görüşmeler aracılığıyla çözülmesi taraftarıyız” açıklaması yaptı.
Atina ile Lefkoşa Fransa ve Almanya liderlerinin açıklamalarından memnun görünüyor. Makron ile Merkel’in görüşmelerinin büyük bir bölümünü Doğu Akdeniz konusuna ayırmış olmasını özellikle önemli bir olgu olarak değerlendiriyorlar.
Yunanistan ile Kıbrıs diyaloğa hazır olduklarını ancak bunun tehdit ve şantaj koşulları altında yapılamayacağını bildirdi.
Yunan Başbakanı Kiriakos Mitsotakis’in CNN’e yaptığı açıklamaya göre Yunanistan Türkiye’ye “Tahriklere son verin, gelin iki komşu gibi konuşalım” mesajını gönderdiğini vurguladı. Yunan Başbakanı Atina’nın Türk tahrikkârlığından doğan oldubittilere tahammül göstermeyeceğini ifade etti.
Politis gazetesi ön sayfasında aynı konuya ayırdığı ve Doğu Akdeniz için Fransız – Alman ekseni başlığını kullandığı karede Fransa ve Almanya Doğu Akdeniz’de AB üyesi ülkelerin egemenliğinin sağlanması konusunda anlaşmakla birlikte dünkü Makron-Merkel görüşmesinden de anlaşıldığı kadarıyla her ülke hedefine ulaşmak için kendi araçlarını kullanıyor. Erdoğan’ın “sürprizi” bugün açıklanacak, diye yazıyor.
Alithia gazetesi:
Alithia gazetesi ana haberinde okulların açılmasıyla ilgili gelişmeleri veriyor.
Ortaöğretim öğrencileri maskeli ilköğretim öğrencileri maskesiz – Okulların açılmasına birkaç gün kala durum netleşiyor – İlkokul Öğretmenleri Birliği POED tele-öğrenim ile uzaktan öğrenime karşı çıkıyor – Tek kişilik sıraların temin edilmesi için çabalar sürüyor, sıralar arasında bir metrelik mesafe olacak – Eğitim Bakanı bugün Bakanlar Kuruluna önerilerini sunacak – Prodromu tüm öğrencilerin okul sıralarına dönmesini destekliyor
Politis gazetesi de aynı konuyu işliyor ana haberinde. Başlıkları şöyle:
Apar topar 20 bin tekli sıra ve modern elektronik donanım hedefleniyor – Eğitim Bakanı Prodromos Prodromu bugünkü Kabine toplantısında ilk ve ortaöğretim okullarına tekli sıralar ve uzaktan eğitim için teknik donanımın sağlanması maksadıyla olağanüstü bütçe kalemlerinin serbest bırakılması için öneri sunacak – En güçlü seçenek tüm öğrencilerin dersliklere girmesi. Bu amaçla tüm gerekli önlemler alınacak. Ancak zaman darlığı okulların açılacağı güne hazır olunamayacağını gösteriyor
Alithia gazetesinde yer alan bir habere göre, başlığından da anlaşıldığı gibi koronavirüs aşıları yıl sonuna kadar Kıbrıs’a gelecek. Yeni vakaların sayısı yine düştü: Dünkü testler sonucunda 10 yeni vaka ortaya çıktı. Beş tanesi iz sürümündendi.
Habere göre Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs Türk Toplumunu da kapsamak maksadıyla 1.2 milyon aşı sipariş etti. Bugün tüm AB üye ülkeleri ne zaman ve ne kadar aşı alacakları konusunda bilgilendirilecek. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa’da pandeminin idaresinin lockdowna gerek kalmadan yapılabileceğini açıkladı.
Bu arada Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre dün 5 tanesi iz sürümünden olmak üzere 10 yeni koronavirüs vakası görüldü. Purnara göçmen kampındaysa 80 yabancı göçmen pozitif bulunan 11 Suriyeliyle temas ettikleri için karantinaya kondu.

Pambos Hralambus – dünkü Alithia gazetesinden – Başlık: Desteğin bir sınırı var
Yunanistan Dışişleri Bakanının Kıbrıs ziyareti vesilesiyle basın ve medyada Türkiye’ye yaptıklarının kendisine pahalıya ödetilmesi marşı başladı gene. Sanki bu Yunanistan ve Kıbrıs Dışişleri Bakanları tarafından yapılabilecek bir şeymiş gibi.
EDEK " Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Kıbrıs’a iş gezisinden sonra vurgulamak isteriz ki çabalarımız Türkiye-AB ticari ve ekonomik ilişkilerinin ve her türlü özel statünün geliştirilmesini önlemeye ve Ankara’yı bedel ödemeye zorlamaya odaklanmalıdır” diyerek Türkiye bizi her kızdırdığında tekrarladığımız bildik teraneyi bir kez daha geviş getirdi.
Daha kısa bir süre önce Avrupa'nın Türkiye’nin tahriklerine karşı Yunanistan ve Kıbrıs'a destek açıklamasını kutlamıştık. Geçen Cuma AB Dışişleri Bakanlarının telekonferansı gerçekleşti ve iki bakanımız, Christodoulidis ile Dendias, orada, Türkiye’ye çıkacak bedeli sormaktan başka bir şey yapmadı.
Aldık dayanışmayı ama gel gör ki Alman basını bunu da "yumuşak reaksiyon" olarak değerlendirdi. Frankfurter Rundschau gazetesinin yazdığı gibi "AB'nin Türkiye'ye karşı bu itaatkâr tutumu yalnız finansal nedenlerden dolayı değil, özünde Erdoğan'ın mülteci politikası korkusundan kaynaklanıyor ve esas olarak Alman Şansölyesi Angela Merkel tarafından temsil ediliyor ".
Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, son cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde, 15/10/17’de “kritik bir anda Türkiye'ye bedel ödetme” konusuna değinmişti. Ve Türkiye’yi etkileyebilme potansiyelinden söz etmişti. O zaman Türkiye’yi etkileyebilecek güçleri ABD, Rusya, AB ve İslam devletleri gibi ülkeler olarak adlandırmıştı.
"Ancak bu ülkelerin etkisiyle Türkiye'nin tutumu değişebilir yoksa kulağıma gelen söylemlerdeki gibi Türkiye'ye ekonomik ve siyasi bedel ödetmekle değil” demiş ve şöyle eklemişti: "Bunlar sadece iç tüketim için söylenen güzel sözlerden ibarettir. Uluslararası çevrenin bir analizine göre Rusya büyüklüğünde bir ülke Türkiye’yle milyarlarca dolar değerinde ticari ve askeri işbirliği yapmak isterken ve Amerika, İttifak'ta ciddi çatlaklar oluşmaması için Türkiye gibi bir NATO ortağını kaybetmek istemezken, Avrupa Birliği 80 milyonluk bir pazarı kaybetmemek için Gümrük Birliği'nin genişlemesi yoluyla ayrıcalıklı bir ilişki ararken Türkiye’ye bedel ödetmek ancak şaka olarak söylenebilir.” Üstelik Cumhurbaşkanı o zaman Erdoğan'ın şu anda Birliğin başkanlığını yürüten Merkel'i korkutan şantajcı göçmen politikasını daha hesaba katmamıştı. Gel gör ki adanın siyasi güçleri Türkiye'nin bedel ödemesinde halen ısrar ediyor. Anlayacağınız bildik eski şakaya devam…